27 Mayıs 2011 Cuma

12 Hazirana Doğru Siyasette Son Durum..

    12 Haziran Genel Seçimlerine sadece 16 gün kaldı.Siyasi Parti liderleri mitinglerine tam gaz devam ediyor.Yeri geliyor gaflar yapılıyor, yeri geliyor ağır ithamlarda bulunuluyor.

   Bunlar bizim tv ve gazetelerden takip edebileceğimiz şeyler.Sanki medyanın yeteri kadar üzerine düşmediği şeyler de var.

 Partilerin kapalı kapılar ardında yaptığı planlar illa ki olacak.Peki nedir bu planlar?

  Bu seçimde dengeler biraz değişiyor.Anketlere göre Ak Partinin sahil kesimlerindeki oylarında artış var.Buna nazaran Kalesi dediği bölgeler de düşüş mevcut.Tam bir santranc oyununa döndü iş.

 Ak Parti'nin oylarında aman aman olmasada 2007 Genel Seçimlerine oranla bir düşüş var.Chp'de ise artış.Mhp ise kaset skandalları ve ardından gelen 10 önemli Milletvekilinin istifası ile şaşkın durumda.Baraj korkusu olduğu için oda hükümete yüklenmiş durumda.Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son mitinglerinde sürekli  Milliyetçi Hareket Partisini hedef almasının altında yatan bazı nedenler vardı.

 Peki Mhp'in barajı geçememesi durumunda ne olur?

 Bu durumda meclise iki parti girecek ve en çok oyu olan parti en çok Milletvekili çıkaracak.%1 ile dahi geçse ciddi oranda milletvekili sayısında etkili oluyor.

 Oyları az da olsa düşen bir parti için, diğer partinin meclise girememesi 2007 seçimlerinden bile daha başarılı bir sonuç almaya kadar gidebilir.

 İstenen de,2007' den daha iyi bir sonuç elde edilmesi olduğu için 'başarıya giden her yol mübahtır' yönteminin uygulanması oldukça normal.

 Üç Siyasi Parti'de birbirlerine oynayarak kendilerini sütten çıkmış ak kaşık göstermeye çalışıyor.Kendini halka en iyi ifade edebilen en az gaf yapan,taşlarını en iyi ilerleten bu yarışı (hedefleri doğrultusunda) kazanacak gibi görünüyor.


Sevgiler;

Etiketler: , , , , ,

24 Mayıs 2011 Salı

Mezuniyete ramak kala ilaç gibi proje...

     Başbakan Tayyip Erdoğan, seçime kısa bir süre kala esnafa ve yeni iş kuracaklara kredi müjdesi verdi.Buna göre 100 bin liralık kredinin 50 bin lirasını devlet verecek. Pozitif ayrımcılık yapılacak olan kadınların kredi limiti, erkeklere göre 5 bin lira fazla olacak.

     Esnafa da çeşitli haklar getiren projenin daha çok bizleri ilgilendiren noktalarına değinmek istiyorum.

     Üniversiteden mezun olacak arkadaşımızın elinde işe yarar,gerçekçi bir proje var ise çeşitli aşamalardan geçtikten sonra da projesi kabul edilir ise Kosgeb bu arkadaşımıza 100.000 TL'ye kadar kredi verebiliyor.Verdiği bu kredinin de tam %50 sini hibe ediyor.Yani aldığımız 100.000 TL kredinin sadece 50.000 TL'sini geri ödüyoruz..

     Hepsi bu kadar değil elbet.İşin bir de faiz kısmı var.Ortalama aylık %0.94 olan faiz miktarının yine yarısı yani %50 si devlet tarafından karşılanacak ve bu krediler ilk 12 ay ödemesiz diğer 24 ay ödemeli olmak üzere 36 ay içinde ödenecek.

     Kendi işini kurmak isteyen ama finansal yönden güçlük çektiği için projesini hayata geçiremeyenler için sunulmaz bir fırsat olduğunu düşünüyorum.Kapsamı ve ödeme esnekliğiyle oldukça faydalı bir proje.

     15 gün sonra 300.000 diplomalı işsiz olacağını varsayarsak,girişimciliğe teşvik eden bu projeyle ilgilenmenizi,çevrenizdeki arkadaşlarınıza anlatmanızı rica ediyorum.

     2 hafta sonra işsiz kalacağı düşünülen bir arkadaşımızın bu projeyle kendi işini kurması,eleman çalıştırması,vergi vermesi,istihdam yaratması,işsizliği azaltması,ülkesinde üretmesi ve ülkesine kazandırması gibi sonuçlarını düşünürsek, 'Hedef 2023' diyen bir Türkiye'nin amaçlarına ulaşmasında biz gençlerin katkısı yadsınamayacaktır.


Sevgiler;



 

Etiketler: , , , , , , , ,

18 Mayıs 2011 Çarşamba

BTK dan geri adım..

  22 Ağustosta yürürlüğe girecek olan 'İnternette Filtreleme' yasasıyla ilgili tartışmalar sona ermiyor.

  Bilgi İletişim Teknojileri Kurumu Başkanı Tayfun Acarer daha önce konuyla ilgili 'Sansür değil Güvenli İnternet getiriyoruz.Bu tartışmaları anlamak mümkün değil' demişti.

 'İnternetime Dokunma' kampanyasıyla bu yasaya karşı çıkan yurttaşlar, sosyal medyada oldukça etkili oldu ve BTK ya geri adım atma zorunda bıraktı.

 Çünkü kararda Güvenle internete geçileceğini,çeşitli filtrelemeler olacağını ama BTK'nın istediği siteyi kapatma hakkının bulunduğunu ve bu sitelere çeşitli yöntemlerle girmenin dahi artık yasaklanacağı eklenmişti.

 Yani bu kararla BTK bizim hangi siteye girip hangi siteye girmeyeceğimize karar vererek,bizim yerimize düşünecekti.

 Türkiye'de sosyal medya yoluyla en çok katılım ve ses getiren kampanya olan 'İnternetime Dokunma' kampanyası sayesinde bu faşist düşünceden vazgeçildi.

Şöyle ki BTK Başkanı bugün yaptığı açıklamada;

''Güvenli kullanmak isteyen güvenlisini seçer, güvenli kullanmak istemeyen aynen şu anki yapıyı devam ettirir. Güvenlisini seçen daha sonra örneğin gündüz güvenlisini kullanır, akşam şifresiyle mevcut durumuna döner. Olay aynen budur, bu kadar özdür, bu kadar basittir"  dedi.


Buna ek olarakta 'Çeşitli yöntemlerle yasaklı sitelere giriş yollarında bir değişiklik yapılmayacağını' ekledi.

  Böylece bir anda tüm Türkiye'yi şoke eden bu düşünceden sosyal medyanında büyük desteğiyle vazgeçilmiş oldu.

 2023 vizyonu olan,ileri demokrasiyi hedefleyen ve marka olma yolunda ilerleyen bir ülkenin gündeminde bunların konuşulması oldukça üzüntü verici..

Özgürlüğü kısıtlayıcı değil,ileri demokrasinin tartışıldığı bir 'Türkiye' dileklerimle..


Sevgiler;

Etiketler: , , , , ,

8 Mayıs 2011 Pazar

Demokrasinin Kaynağı


  Demokrasi, iki kurt ile bir kuzunun akşam yemeğinde ne yiyeceklerini oylamasıdır. Özgürlük ise ‘Tam teşekküllü bir kuzunun bu oylamaya karşı çıkmasıdır’ diyerek başlamak istiyorum.

  Demokrasi, tabii ki her zaman sizin işinize gelen kararlar vermez. Bu yüzden de demokrasiyi sevmeyebilirsiniz. Bana ne faydası var bana hep kaybettiriyor diyebilirsiniz… Ama düşünmemiz gereken bir şey var.

  Arkadan hızla bir nesil yetişiyor. Bu nesil demokratik bir ülkede, demokratik kişilerin yanında yetişmiyor. Hala babası ailede baskın, o ne derse o olur, annesi ‘dışarıda onu giyme bunu giyme geç kalma’ hocası ‘onu konuşma bunu sorma’ çocukluğumuzdan günümüze kadar demokratik olan durum sayısı hep azdı. Garanti demokratik diyebileceğimiz seçimlerde dahi bir kurt düşürüyorlar insanın içine.Acaba seçimlerde de mi bir yanlış var diye.

  Demek istediğim bize demokratik bir rejim, demokratik bir ülke vaat edilmiyor. Kendi kararlarımızı bile kendimiz alamıyoruz. Çoğu zaman gideceğimiz üniversite ve okuyacağımız bölüme dahi aile meclisi karar veriyor. Çünkü onlar benim istediğimi benden daha iyi biliyorlar..

  Demokrasi 3–5 kişinin demokratik olmasıyla kazanılamaz. Her birey kendi evinin önünü süpürürse dünyada hiç kirli sokak, cadde ve mahalle kalmaz mantığıyla yaklaşmamız gerek.

  O zaman buradan şu sonucu çıkarabiliriz. Her aile kendi çocuğuna karar verme şansı verse, her aile çocuğuna küçük yaşta sorumluluk alma güdüsünü tattırsa, ona çocukluktan beri demokrasiyi güdüleseydi,bugünkü karamsar tablodan çok daha iyi durumda olurduk.


Sevgiler;

Etiketler: