20 Haziran 2011 Pazartesi

Küreselleşen Dünyanın Değişen Değerleri..

 Her geçen gün teknolojinin bizlere sunduğu imkanlar azami düzeyde artış gösteriyor.Küreselleşen dünya,yenilenmekten başka çare bırakmadı.Artık dünya da olan herşeyi takip edebiliyor ve istediğimiz bilgilere ulaşabiliyoruz..

 Değişim ve dönüşüm odaklı küreselleşen dünya,ülkemizde belli başlı değerlerimizi de değiştirmiş durumda.Örneğin;Türk halkı,duyarlılığı ve yardımseverliliği ile kendisinden bahsettirirdi.Ama günümüz Türkiye'sine baktığımızda,aynı kavramlardan gönül rahatlığıyla bahsedemiyoruz.

 Daha duyarsız ve daha ilgisiz bir toplum haline dönüşüyoruz.Daha az okuyor toplumsal konulara daha az ilgi gösteriyoruz.

İşin temeli ise bilim yuvaları olarak adlandırılan,özgürlüklerin merkezi olarak bilinen 'Üniversiteler' de başlıyor..

 Üniversiteler,sadece bilim yuvası olarak değil,bilim ve ahlak yuvası olarak faaliyetlerini devam ettirmesi gerekiyor..

 Öğrencilerimize,ezber bilgilerin dışında genel bir iş ve sosyal yaşam adabı şeklinde bilgilerinde sunulması gerekiyor..

 Değişen dostluk ve arkadaşlık ilişkileri,fazla laubai tavırlar ve sahip olunamayan iş disiplini, bizleri çıt kırıldı hale getirerek, zorluklarla kurulan arkadaşlıkları bir kalemde bitirmemize neden oluyor..Kadir kıymet bilmemek,ihanet,ekmek yediği yere tükürmek ve saygı sınırlarını aşan davranışlar ise cabası..


 İşsizler ordusunun olduğu bir yerde kalifiye ve güvenilir çalışan bulmak ne kadar zor olabilir?Ama artık zor.Milyonlarca işsiz olmasına rağmen Türkiye'de hale belli alanlarda istihdam açıkları mevcut.

 Bunun nedeni kalifiye eleman olmaması değil.Yüksek donanımlı kalifiye elaman sayısı yeterli düzeyde olmamakla birlikte yokta değil.Asıl sorun,firmaların güvenebileceği,yeri geldiği de işletmesini emanet edebileceği,dürüst,donanımlı, iş disiplinine ve iş ahlakına sahip insanların sayısının her geçen gün azalması...Tabir-i caize mumla aranması.

 Küreselleşen dünyaya ayak uydurmaya çalışırken,değiştirmememiz gereken şeyleri de gözden kaçırmışız. Çeşitli olayların sayısının artması ve insanları ahlaki çöküntü içerisinde olması ne dostluk bırakmış ortada ne de arkadaşlık.

 Sırtımızı rahatlıkla dayayabileceğimiz insan sayısı o kadar az ki...'2 tane sağlam dostum olsun bana yeter' modeline geçiyoruz artık. Artık zorlaştırıyoruz bazı şeyleri..

 Zaruri arkadaşlıklar kuruyoruz yanlız kalmayalım diye.Çıkar ilişkilerine döndü dostluklar.Çıkarı varsa senin yanında artık...Sende bulduklarını başkasında bulursa eğer, bir saniye bakmaz gözünün yaşına,harcar seni bir  bozuk para gibi..

 Değişirken, değiştirmememiz gereken şeyler varmış demekki.Üniversitelerin sadece bilim yuvası değil,aynı zamanda ahlak yuvası da olması gerekiyormuş..Sadece bilgili değil aynı zamanda ahlaklı bireyler yetiştirmeliymiş üniversiteler..

 Küreselleşen Dünya ve bize yüklediği sorumlulukların yanında 'ahlak' kavramınıda unutmamamız gerekiyormuş..Gelecek Türkiye'sinden ve Geleceğin gençlerinden bahsediyorsak bügün,ahlaki alt yapısı olmayan bir gençliğin başarılı olabilmesi mümkün müdür ?

Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa