20 Şubat 2011 Pazar

Bir Nesil Gidiyor,Bir Nesil Geliyor...

  20 yaşlarında ki bir bireyin  45-50 yaşlarında anne-babası ve 70-80 yaşlarında anneannesi,babaannesi ve dedeleri vardır.80 yaşını aşmış dedelerimizle konuşma fırsatı bulduğumda eski Türkiye'yi anlatmalarını isterim.1930 doğumlu dedem bir konuşmamızda şunları dile getirmişti.(1940-1946 döneminden bahsediyor)

  'Kore Savaşı olduğu için tüm gıda malzemeleri orduya aktarılıyor.Ülkede un yok,şeker yok,zengin de olsan fakir de olsan herkese günde bir ekmek alma hakkı verilmiş.Elektrik ve su da yok.Çok gece aç yattığımı biliyorum'
 1950 den sonra Menderes hükümetiyle birlikte, en azından temel ihtiyaçlarını karşılamaya başladıklarını ve biraz rahat nefes aldıklarını söylüyor.

 Devlet yönetimi okadar kötüymüş ki 40'lı yıllarda herkesin bağına bahçesine memurlar gelirmiş ve bu ağaçtan bu yıl 100 kilo meyve çıkar,yazın memur arkadaşlar gelir 100 kilo meyveyi alır diyormuş devlet.Bir aksilik çıksada 80 kilo verse o ağaç,20 kiloluk farkı kendi ceplerinden kapatmak zorundalarmış.


 2011 Türkiye'sine baktığımızda Fırından istediğimiz sayıda ekmeği alabiliyoruz.Elektrik ve su da var.En azından fabrikalar var farklı çalışma sahaları var bir şekilde iş güç te var.Bu günlere şükretmeyi akıl dahi etmiyoruz.Yaşayabilirmiyiz artık cep telefonunsuz,internetsiz,elektriksiz,susuz...Yaşayamayız..Şanslı zamanda dünyaya gelen bireyler olarak kimi zaman şükretmeyi unutmamalıyız.


 Genel de dedelerimizi cimrilikle suçlardık küçükken...belki de halen...Onun çektikleri sıkıntılar sonucu,aslında cimri değil hayatın onu tasarruflu yaptığını hiç düşünmezdik...belki de halen düşünmüyoruz..Şimdi o kadar iyi anlıyorum ki onları..Elektriği sonradan kullanmaya başlayan bir insan,onu boşa harcayamaz.Çok geceler aç yatmış biri,ekmeği meyveyi çöpe atamaz.

Arkadan, eski nesilden tamamen farklı yeni nesil geliyor.Çatışmalar oldukça fazla.Düşüncelerimizi anlamalarını istiyoruz.Çünkü gerçekten de artık bizim düşüncemiz doğru.Onlar yaşlandıkça sesimizi daha fazla yükseltiyoruz.Onlara kızıyoruz,küsüyoruz..

 Evet onlar 2011 Türkiye'sine artık ayak uyduramazlar ve bizim düşündüklerimiz,hayal ettiklerimiz,anlatmaya çalıştıklarımız onlara çok farklı geliyor.

Yapmamız gereken tek şey belki de onların düşüncelerine saygı duymak ve anlattıklarını dinlemek.Kızıp,küsmek çözüm mü sizce...

  Kimbilir belki de günün birinde özürdilemek için geç kalmış oluruz...


Sevgiler;

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa