27 Ocak 2011 Perşembe

EKONOMİ'DE NORMALE DÖNÜŞ

  2008 yılının eylül ayında Amerika'da başlayan küresel kriz Türkiye'yide dolaylı dolaysız etkiledi.Dev finans şirketlerinin battığı bankaların gayrimenkul zengini olduğu kriz için T.C. Başbakanı 'Teğet geçti' tabirini kullanmıştı.Amerikanın durumuna baktığımızda 700 milyar dolarlık varlık kurtarma operasyonuna rağmen ekonomi uzun süre düzelememişti.Diğer ülkelere göre, bizim ülkemiz teğet geçti denebilir.Ama rakamlar ekonominin gerçeklerini gün yüzüne çıkartıyor.

 Türkiye 2008 yılında 132 milyar dolar ihracat ile cumhuriyet tarihinin en büyük ihracat tutarına ulaşmıştı.Aynı zamanda cumhuriyet tarihinin en büyük ithalat tutarınada.202 milyar dolar. 69 milyar dolarlık dış ticaret açığı çok büyük tepkilere yol açmıştı.

Birde krizin yılın oniki ayına yansıdığı 2009 yılı ithalat-ihracat verilerine göz atalım.

2009 yılında 102 milyar dolarlık ihracat yapıldı.2008 yılına göre %23 oranında ihracat tutarımız düşmüştü.

 İthalatta ise daha fazla düşüş gerçekleşeceği aşikardı.Türkiye 2009 yılında 141 milyar dolarlık ithalat yaptı ve 2008 e oranla %30 düşmüştü. 

Dış ticaret açığı 2009 yılında 30 milyar dolar azalarak 39 milyar dolara düştü.

 Bunun sebebi ithalat yapan şirketlerimizin işçi çıkarımıyla üretimlerini düşürmeleri,dolayısıyla dışardan daha az ürün almaya başlamasıydı.Bir başka neden de küresel krizden ötürü şirketlerin kapanmasıyla dış alıma son vermeleriydi.

Bu iki faktör yan yana geldiğinde ithalat rakamının bu büyük düşüşü normal karşılanmaktadır.

 Dış ticaret açığının 1 yıllık düştüğünün göstergesi olarak Türkiye İstatistik Kurumunun 2010 verilerine bakmamız yeterli olacaktır.

Bakalım 2010 yılında gerçekleşen Dış ticaretimiz ne durumda...

 2010 yılının aralık ayı verileri açıklanmadı lakin geçen 11 ayın ortalamalarına bakarak tahmini bir rakam çıkarabiliriz.

2010 yılında ihracat oranımız 115 milyar dolar civarında boy gösterecek.

İthalat rakamlarımız ise 180 milyar dolar civarlarında seyredecek..

 Dış ticaret açığına baktığımzda ise 65 milyar dolarak olduğunu görüyoruz.1 yıllık yanıltıcı rakamlardan sonra ekonomiz çıktığı raya yeniden oturmuş durumda.

 Dış ticaretimiz büyüdükçe ithalat ve ihracat arasındaki makas daha da açılıyor.Diğer manada dış ticaret açığımız daha da artıyor.Dış ticaret açığımız arttıkça cari açığımızı arttırıyor.

Peki devlet dış ticaret açığını kapatmak için neler yapıyor?

 Cevap tabiki sıcak para ve yabancı sermaye girişleriyle.GSMH içinde dış ticaret açığının oranı her geçen gün büyüyor.Peki bu ne demek? Türk ekonomisinin dışarıya bağımlı olması demek.

 Türkiye'de son dönemlerde yaşanan ekonomik olaylar çoğu avrupa ülkesine göre gerçekten daha iyi.Ama bu bizi yanıltmasın.Ekonominin dışarıya daha da bağımlı hale gelmesi gerçeğini görmemizi engellemesin..

 Tüsiad Genel Kuruluna onur konuğu olarak davet edilen Başbakan,iş adamlarına yerli araba üretme konusunda çalışma yapmamız gerektiğini ve Türkiye'nin artık kendi arabasını üretmesi gerektiğinden bahsetti.Türkiye'nin en büyük iş adamlarının cevaplarından çıkan ortak payda ise 'İşimiz çok zor hatta imkansıza yakın' oldu.

 Türkiyenin geçmiş yıllarda önünü kesenler yüzünden bu ülke bütün teknolojik gelişmelerden uzak kaldı.2010 yılına yani uzay çağına girdiğimiz dönemde Türkiye maalesef hala araba üretecek teknolojiye sahip değil.

Türkiye'nin üreten ve bir çok ürettiği teknolojiyi ihrac ettiği günleri torunlarımın görmesi dileğimle..

Sevgiler...

Etiketler: , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa